Bir müzik öğretmeni olarak bana en sık sorulan soruların başında gelir " çocuğum piyano dersine kaç yaşında başlamalı?" Ben ise soruya soruyla karşılık veririm ve şunu sorarım "piyanist mi yetiştirmek istiyorsunuz yoksa sadece müzikten keyif alan bir amatör mü?" tabii ki çoğunun cevabı "keyif alan amatör" olur çünkü veliler genellikle kendileri küçük yaşta bir çalgıya yönlendirilmedikleri için ailelerine biraz kırgındır ve çocuklarının da aynı kırgınlığı yaşamasını istemezler...Bu kısaca "Ben çalamadım bari çocuğum çalsın"dır...Fakat müzik eğitimi çok fazla emek gerektiren bir süreçtir.Sanılanın aksine "amaan nolucak iki tıngırdatıversin misafir gelince" niyetiyle eve piyano almakla bitmez anne babanın görevi... İlk dersler genellikle heveslidir öğrenci sonra işler zorlaşınca evde yapılan tekrarlar biranda kesilir..Bir de piyano salona konduğu için pratik yapma imkanı babanın eve gelmesiyle son bulur çünkü baba haberleri izlemek ister tabii çocuk da bahaneyi bulunca çalışamaz,öğrendiklerini unutur ve hoooop piyano bir anda büfenin yanında salonda toz tutmaya başlar:) Tabii ki bu en karamsar tablo ama bir o kadar da gerçekçi...Bence bunu önlemek için öncelikle çocuğun piyano dersi almayı kesinlikle kendisinin istemesi gerekir yani bu da az çok çocuğun başlama yaşını belirler...4 yaşında piyano derslerine başlamak bence kesinlikle zaman ve para kaybıdır ( tabii çocuğunuz minik bir mozart değilse) 8 yaşında piyano dersine başlayan bir öğrenci, 4 yaşında derslere başlayan öğrencinin 1 senede öğrendiğini 2 derste öğrenir!! ilkokul 1. sınıf da bence kesinlikle uygun değildir çünkü çocuk zaten yazı dilinin sembolü olan harfleri öğrenmektedir...aynı anda müzik dilinin sembolü notaları da öğrenmeye kalkarsa genellikle ikisini birbirine karıştırır( nota kağıdını göstererek "örtmenim bu harf neee?" diye soran çok öğrencim oldu:)) İlla ki istenirse en azından 2. dönem beklenmeli derim...
Bu yazdıklarım kesinlikle müzikle profesyonel olarak ilgilenmeyecek çocuklar için geçerlidir...Müziği yaşam tarzı olarak benimseyecek çocuk zaten kendini belli eder...Müzikli ve sevgi dolu günler dileğiyle...
Bugün 22 aylık oğlumu ilk kez hayvanat bahçesine götürdük. Bizim gibi bir çok çocuklu aile de oradaydı. Sanırım bir pazar gününü değerlendirmenin en güzel yolu aile ile birlikte geçirilen bir aktivite... Herkes de bizim gibi düşünmüş olsa gerek hayvanat bahçesi bayaa kalabalıktı. Aslında orası bir hayvanat bahçesinden çok gerçekten bir doğal yaşam alanı...Hayvanlar kafeslerde değil, teller ya da camlarla çevrelenmiş geniş çimlik alanlarda yaşıyor. Tabii ki doğal habitatlarının yerini tutamaz ama yine de geniş bir alan... Afrika'da yaşayan hayvanlardan türlü türlü kuş çeşitlerine varan geniş bir yelpaze...İnanın gezmekten çok keyif aldığım ender yerlerden biriydi...Hayvanların bir nevi hapishaneye kapatıldığı hissine hiç kapılmadım belki de bu yüzden bu kadar keyif aldım...Bu arada zavallı oğlum daha gezimizin yarısında uyuya kaldı ama haklıydı çünkü biz bile bayaa yorulmuştuk...
"Afrika Savan"ı adlı kısım bizi çok heyecanlandırdı. Orada zebraların,zürafaların ve hipopotamların, devekuşlarıyla beraber yaşadığı bir alan vardı. Bir arada isimleri telaffuz edildiğinde garip gelen ama gerçekte gördüğümüzde birlikte uyum içinde yaşayan bu hayvanlar mutlaka görülmeye değer...Bunun yanı sıra Aslan,puma, kaplan ve Vaşak gibi yırtıcı hayvanları da gördük.Ayrıca tüm İzmirlilerin bildiği Bahadır'ın anısına da bir heykel dikilmiş,yine Bahadır'a uzun süre arkadaşlık eden Begümcan'ın yavrusu bebek fil İzmir'i de görme fırsatı bulduk... 
Ceylanlar, Kartallar, tropikal bölgelerde yaşayan hayvanlar, mirketler,leylekler, pelikanlar derken zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bile...Çıkışta yer alan hediyelik eşya bölümünden oğluma peluş zürafa oyuncak aldığımızda saate baktığımda 3 saattir orada olduğumuzu farkettim...Demek ki gerçekten çok keyifli zaman geçirmişiz ki hiç anlamadık bile geçen zamanı.Üstelik giriş ücreti kişi başı sadece 3 ytl... İşte size hafta sonunda yapılacak ucuz ve harika bir aktivite mutlaka gidin!!!!!!
